MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2013/297-2014/256 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; "Tebliğ işlemi usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, borçluya gönderilen örnek (10) numaralı ödeme emri tebliğ işlemi, mahkemenin gerekçesinde de açıklandığı üzere usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Ancak alacaklı borçlunun şikayete konu işlemden haberdar olduğu halde şikayetin süresinde yapılmadığını savunmuş ve savunmasına dayanak olarak borçlunun, tasarrufun iptali davasında sunduğu cevap dilekçesini delil olarak dosyaya ibraz etmiştir. Borçlunun, alacaklı tarafından aleyhinde açılan ve Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/11 E. sayılı dosyası ile görülen tasarrufun iptali davasında sunduğu 31.01.2013 tarihli cevap dilekçesi içeriğine göre, hakkındaki icra takibinden haberdar olduğu, hatta alacaklının, şikayetin süresinde yapılmadığı yönündeki beyanlarına karşılık, borçlu vekilinin icra mahkemesine sunduğu 11.11.2013 tarihli dilekçesinde; “müvekkilinin ailesinin yaşadığı birtakım sağlık sorunları nedeni ile davayı zamanında açamadığını” beyan ettiği, böylelikle borçlunun en geç 31.01.2013 tarihinde takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği, ancak bu tarihten itibaren İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük şikayet süresini geçirerek 26.02.2103 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliği ileri sürmesi gerekir. Mahkemece, borçlunun tebliğ tarihinin düzeltilmesi için öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra başvuruda bulunduğu gözetilerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.