Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2760 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 160 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Adana 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 31/05/2006NUMARASI: 2006/317/315Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.10.2006 tarih, 15835/19260 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;Borçlunun ...Bankası...Şubesindeki hesabına İİK. nun 88.maddesi uyarınca yazılan yazı ile haciz konulduğu, haczedilen paranın icra dosyasına gelmesi üzerine Adana 10.İcra Müdürlüğünün 2005/7992 esas sayılı dosyasında İİK. nun 89/1. maddesi uyarınca 1.haciz ihbarı gönderilmek suretiyle haciz uygulandığının bildirilerek gelen paranın kendi dosyalarına gönderilmesinin istendiği, alacaklı vekilinin dosyadaki paranın kendisine ödenmesi talebinin ise icra müdürlüğünce reddedildiği anlaşılmıştır. Alacaklı vekili İcra mahkemesine başvurusunda, kendi haczinin 10.İcra Müdürlüğünün 2005/7992 esas sayılı dosyasından konulan hacizden daha önce olduğunu ve anılan haczin geçerli bir hacizde olmadığı gerekçesi ile memurluk kararının iptali ile haczedilen paranın kendilerine ödenmesine karar verilmesine ilişkindir. Alacaklı vekilinin bu iddiaları sıra cetveli yapılması ve sıra cetveline itiraz halinde tartışılacak hususlardır.İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.Bu durumda, icra müdürlüğünce anılan yasal düzenleme uyarınca sıra cetveli düzenlemesi gerekip, Mahkemece alacaklı vekilinin şikayetinin icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmek suretiyle kabulü yerine sıra cetveline itiraz yargılamasında tartışılması gereken hususlar değerlendirilerek yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kısmen kabulü ile Dairemizin 13.10.2006 tarih ve 2006/15835-19260 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.