Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27591 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24410 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/02/2014NUMARASI : 2014/63-2014/59 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27/06/2014 tarih, 2014/15942 Esas - 2014/18912 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 30.11.2010 ile 30.12.2010 vade tarihini taşıyan 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, avalist borçlu annesi ile birlikte ikamet ettiğini, ödeme emrini annesinin tebliğ aldığını belirterek sair itirazları ile birlikte yetkiye itiraz etmiş, mahkemece muteriz borçlunun yetki yönünden asıl takip borçlusunun tabi olduğu hükümlere bağlı olduğunu ve tacir konumunda olan alacaklı ile keşideci arasında yapılan yetki sözleşmesinin itiraz eden borçluyu da kapsayacağından bahisle yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken, HMK'nun 6. maddesi uyarınca bonoya dayalı takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, 6102 Sayılı TTK'nun 777/3. (6762 Sayılı TTK'nun 689/3.) maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Takibe konu bonoların incelenmesinde, tanzim yerlerinin Denizli olduğu, senetlerde Denizli mahkemelerinin yetkili kılındığı, keşideci ve lehtar, şirketin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşılmıştır. Bu nedenle HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile keşideci borçlu arasında geçerlidir. Öte yandan avalist borçlu A. B... Ö..., tacir olmadığından HMK'nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi kendisini bağlamaz. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; muteriz borçlunun adresinin Ümraniye / İstanbul olduğu, ödeme emrinin de bu adreste 30.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. O halde mahkemece; İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken, HMK'nun 6. maddesi uyarınca bonolara dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde başlatıldığına göre borçlunun yetkiye itirazının reddi ile sair itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.06.2014 tarih ve 2014/15942 E., 2014/18912 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.02.2014 tarih ve 2014/63 E., 2014/59 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.