Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2757 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26966 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/06/2012NUMARASI: 2011/913-2012/925Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. bendi gereğince "tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası" tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlardandır (Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12-536 esas, 2008/574 karar). Borçluya gönderilen ödeme emri tebligatında posta görevlisinin imzasının yanında isim ve sicil numarasının yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesine uygun olarak borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; takibe konu senette, TTK.nun 688/6.maddesi gereğince tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Somut olayda takibe dayanak yapılan senette TTK.nun 688/6.maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında da yazılı bir idari birim gösterilmemiştir. Bu durumda, tanzim yeri yazılmayan bu belgenin kambiyo vasfı bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere İİK. nun 170/a-2.maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi yerine, gözardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.