Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27567 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26315 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 14. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2012/1466-2013/911 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 31.03.2014 tarih, 7518/9272 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin muttali olunan tarih olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece; tebligatta usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Yasa'nın Tebliğ İmkansızlığı Ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 21/2. maddesinde de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır'' hükmüne yer verilmiştir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79'uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' düzenlemesi öngörülmüştür. Aynı Yönetmeliğin 31/1-c maddesinde de; ''Tebliğ memuru, ek-1'de yer alan (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, tebliğ olunan evrakı tesellüm edenin adresini ihtiva eden (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerh tebliğ belgesinde bulunmamaktadır. Bu haliyle ödeme emri tebligatı Tebligat Kanunu'nun 21/2. ve Yönetmeliğin 31/1-c maddeleri uyarınca usulüne uygun değildir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.03.2014 tarih ve 2014/7518 E. 2014/9272 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06.11.2013 tarih ve 2012/1466 E. - 2013/911 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.