MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/03/2014NUMARASI : 2013/264-2014/186 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adi ortaklık adına kimseye çek düzenleme ve keşide etme yetkisinin verilmediğini, çekin yetkisiz olarak düzenlendiğini belirterek takibin iptalini istediği anlaşılmıştır. Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusu, çeki keşide eden kişinin temsile yetkisi olmadığından kendilerinin borçtan sorumlu olmadığına ilişkin olup, İİK. nun 169.maddesi kapsamında borca itirazdır. Takip dayanağı çekin incelenmesinde keşidecinin iş ortaklığı olup, tek imzanın bulunduğu, Adana ..... Noterliğinin 05.11.2009 tarih ve 11091 yevmiye numaralı iş ortaklığı sözleşmesinin 8.2 maddesinde iş ortaklığı müdürünün E... A....olduğu, yine aynı sözleşmenin Ortaklığın Temsil ve İlzamı başlıklı 9. maddesinde ise iş ortaklığını iş ortaklığı müdürünün temsil ve ilzam edeceği ve iş ortaklığı müdürünün temsil ve ilzamının iş ortaklığı müdürü tarafından tek imza ile olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle uygulanması gereken Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 533. maddesinin son cümlesinde "ortaklığı idare yetkisi tanınan şerik şirketi ve bütün şerikleri üçüncü şahıslara karşı temsil etmek hakkına haiz sayılır" hükmü yer almaktadır. Ortaklık sözleşmesi ile yasada belirtilen idare yetkisi tanınan şerik ortak da olabilir. Üçüncü bir kişide olabilir. Dolayısı ile bu kişinin B.K.nun 34. ve 38. maddeleri ile daha geniş anlamını bulan 533. maddesinin son fıkrasında açıklanan ortaklığı temsil yetkisi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlem ortakları üçüncü şahıslara karşı eşit olarak sorumlu kılar. Bu sebeple adi ortaklığı temsilen idareci şerikin (ortak-temsilcinin) imzaladığı çekten dolayı ortaklar sorumlu olur. Öte yandan, adi ortaklığın ortağı olan borçlu, icra mahkemesine başvurusunda takibe konu çekteki imzaya itiraz etmediğine, bir başka ifadeyle iş ortaklığı müdürü E.. A...'ne ait olmadığını ileri sürmediğine göre, imzanın adı geçen yetkiliye ait olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece borca itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.