Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27418 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14860 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ümraniye 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/06/2009NUMARASI: 2009/422-2009/435Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.03.2010 tarih, 2009/23413-2010/4848 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekiline kararın tebliği için gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, tebliğ işlemi, Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapılmış ve karar 10 günlük temyiz süresi geçtikten sonra temyiz edilmiştir.Tebligat Kanununun 10.maddesine göre; tebligat, tebliğ edilecek kişinin bilinen en son adresinde yapılmalıdır. Tüzüğün 13/2 maddesine göre de gösterilen adreste tebligat yapılamayan hallerde, tebligatı çıkaran merci tarafından, memurların ve diğer meslek ve sanat erbabının adresleri, mensup oldukları teşkilattan, avukatlarınki barodan veya Adalet Bakanlığı'ndan sorulmalıdır.Yukarıda belirtilen kanun ve tüzük hükümleri ile, tebligatın muhatabı olan bir kısım kimseler açısından, Tebligat Kanununun 35.maddesine nazaran özel bir düzenleme getirilmiş olduğundan, bu kişilerin daha önce tebligat yapılan adreslerine sonradan tebliğ yapılamadığı durumlarda sözü edilen özel düzenlemede belirtilen araştırma yapılmadan Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapılan tebliğ, geçerli bir tebliğ niteliğinde değildir.Somut olayda gerek alacaklı vekiline çıkartılan ve bila tebliğ dönen tebligat zarfına, gerekse 35.maddeye göre yapılan tebligat zarfına İstanbul Barosu Başkanlığının 16.09.2009 tarihli yazısına göre vekilin 16.02.2009 tarihinde Baroya bildirmiş olduğu yeni adresinin aynı gün bilgisayar kayıtlarında güncellenerek UYAP tarafından yazılmış olduğu, buna rağmen bu adresin üzeri çizilerek eski adrese tebligat çıkartıldığı görülmektedir.Bu nedenlerle, Tebligat Kanununun 10 ve Tebligat Tüzüğünün 13/2.maddesine uygun olarak yeterli araştırma yapılmadan, Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapılan karar tebliği usulsüz olduğundan, alacaklı vekilinin temyizinin süresinde olduğunun kabulü gerekirken temyiz talebinin süre yönünden reddine dair ek kararın onandığı anlaşıldığından alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.03.2010 tarih ve 2009/23413 E., 2010/4848 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi.