Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27365 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28118 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2014NUMARASI : 2014/497-2014/610 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Şikayetçi borçlu ...... ... Ltd. Şti. icra mahkemesine başvurusunda; satış ilanının tebliğ edildiği kişinin borçlu şirketin çalışanı olmadığından bahisle usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve sair fesih sebeplerini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığının araştırılmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Ankara İl Müdürlüğü'nün cevabi yazısıyla tebliğ tarihinde borçlu şirketin çalışanı bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip bunun açıklanması lüzumu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda satış ilanı tebligat mazbatasında, tebliğ işleminin “muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden Ü....Y.... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle yapıldığı, tebligatın şeklen usule uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, beyana dayalı olarak düzenlenen SGK sigortalı çalışan kayıtları esas alınarak, tebligatı alan Ümit Yıldırım'ın tebliğ tarihinde borçlu şirkette çalışmadığından bahisle tebligatın usulsüz olduğuna karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, tebliğ yapılan Ü...Y...'ın tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirkette çalışıp çalışmadığı kolluk marifetiyle araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.