MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından dava dışı borçlu ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış, ipoteğe konu taşınmazın ihalesi yapılmış, şikayetçi takibe konu ipotekli taşınmazı satın alan üçüncü kişi ... tarafından sair şikayetlerinin yanı sıra, bizzat yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ evrakındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürülerek ihalenin feshi talep edilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda, satış ilanı tebligatının 17.08.2015 tarihinde şikayetçi ...'ın bizzat kendisine tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlu, anılan tebligat parçası üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki, Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bu hususun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Bu durumda, hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddiayı araştırmalıdır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.1982 tarih ve 1979/10-1377 E., 1982/337 K. sayılı kararında tebliğ belgesindeki kayıtların aksinin her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Dairemizin süregelen yerleşmiş uygulaması da, Hukuk Genel Kurulu'nun anılan kararında öngörülen ve yukarıda değinilen ilkeye uygun biçimde devam etmektedir.Öte yandan, İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise; başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde, mahkemece, şikayetçi ... tarafından satış ilanı tebligatındaki imzanın inkâr edildiği gözetilerek, tebligat mazbatasındaki imzanın adı geçene ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.