MAHKEMESİ: Bulancak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/04/2010NUMARASI: 2005/10-2010/41Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmış, borçlular vekili süresi içinde dayanak bonodaki imzanın müvekkillerinin murisine ait olmadığı yönünde imza itirazında bulunmuştur. Mahkemece dayanak bonodaki imzanın borçluların murisine ait olup olmadığı hususunda aldırılan 27.5.2006 tarihli Adli Tıp Raporunda, imzanın basit tersimli olması nedeniyle murise aidiyetinin saptanamadığının bildirildiği, bu rapora itiraz üzerine, Marmara ünv. Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim görvlileri prof. Dr ve öğr. Görevlisince düzenlenen 12.12.2007 havale tarihli bilirkişi raporunda imzanın murise ait olduğunun ifade edildiği, bu raora da borçlular vekilinin itirazı üzerine aldırılan 3 kişilik uzman heyetçe düzenlenen 23.5.2008 tarihli Jandarma kriminal Raporunda da imzanın murise aidiyetinin saptanamadığının bildirildiği, bunun üzerine mahkemece, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerince düzenlenen rapora itibar edilerek imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik araç gereç yardımıyla binoküler mikroskopla büyütülerek kıyaslama, ultraviyole lambası ve ınfraded ışınları altında tahrifat, belgelerin arka yüzündeki yatık ışık verilerek fülaj izi görüntüsü, alttan aydınlatmalı lambalarla imza kopyacılığı, grafolojik, grafometrik esaslar içerisinde milimetrik mukayeseli ölçümler ve belgelerin niteliğine göre gerekli değişiklik fenni metotlarla yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. (HGK.nun 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E. - 2001/483 K. sayılı kararı)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış olduğu gibi mahkemece aynı konuda alınan 3 ayrı bilirkişi raporlarından ikisi imzanın borçluya ait olup olmadığının basit tersimli olduğundan tesbit edilemediğini belirttiğine göre birbiriyle örtüşen bu iki raporda varılan sonuç esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.