Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27320 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29567 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Muş İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/03/2014NUMARASI : 2012/21-2014/25 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçluların alacağa konu krediyi bankadan almadıkları iddiasıyla borca itiraz ederek takibin iptalini istedikleri, mahkemece iddiaların yazılı olarak ispatlanamadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 1) Borçlu M.. Ç..'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlu M.. Ç..'e ödeme emrinin 18/05/2012 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin 23/05/2012 çar??amba günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 28/05/2012 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, tebligat usulsüzlüğü yönünde bir itiraz da ileri sürmediği anlaşılmıştır. İİK 168/5 maddesi uyarınca talebin süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir. 2) Borçlu F.. Ç..'in temyiz itirazlarının incelenmesinde, sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle kendisine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.nun 690.maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 593. maddesi gereğince kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yoluyla mümkündür. Ayrıca, TTK'nun 595/2. maddesi gereğince lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret de olabilir. Açıklanan şekildeki ciroya "beyaz ciro" denilir. Öte yandan, TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 598. maddesi uyarınca ise, bonoyu elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır. Bonoda ilk cironun lehdara ait olması gerekir. Lehdarın cirosundan önceki cirolar yok sayılır. Lehdarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar. Takibe dayanak bonoda lehdarın T. Halk Bankası A.Ş. Muş Şubesi olduğu, lehdarın herhangi bir cirosunun bulunmadığı, takip alacaklısı SS. Muş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin yetkili hamil olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince borçlu F.. Ç.. yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu M.. Ç..'in temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 25,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, borçlu F.. Ç..'in temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.