Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27266 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29174 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Anamur İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2013/170-2014/71 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İhalenin feshi istemi şikayet niteliğinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayette bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayette yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır. Öte yandan, şikayet eden, vekil vasıtasıyla da şikayet hakkını kullanabilir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesinde; ''Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalâa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir'' hükmü yer almaktadır. Şikayet de, adli işlem niteliğini taşıdığından anılan yasal düzenleme uyarınca, avukat olmayan kişinin, vekil sıfatıyla yaptığı şikayet geçersizdir. Somut olayda, borçlu şirket adına Kadriye Işık tarafından 31.12.2013 havale tarihli şikayet dilekçesi ile ihalenin feshi talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu ve şikayet dilekçesi ekinde ........Noterliği'nin 03.11.2000 tarih ve 12880 yevmiye numaralı vekaletnamesinin ibraz edildiği görülmektedir. Söz konusu vekaletname içeriğine göre, borçlu şirketin yetkili temsilcileri M..... B.... K... ve M... H.. I... olup, borçlu şirketi temsilen şirket yetkilisi M... H... I....tarafından Kadriye Işık'ın vekil tayin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Kadriye Işık'ın, şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Diğer taraftan, Kadriye Işık'ın baroda yazılı avukat sıfatını taşımadığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, adı geçen şahsın borçlu şirkete vekaleten ihalenin feshini talep etmesine de kanunen imkan bulunmamaktadır.Zira,yukarıda değinilen yasa hükmü uyarınca,sözü edilen kişi, avukat olmadığından vekalet ehliyeti yoktur. O halde, mahkemece, ihalenin feshine ilişkin şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.