MAHKEMESİ: Gebze İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/02/2010NUMARASI: 2009/651-2010/123Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve şikayetçi üçüncü kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK. nun 106–144.maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı Kanunun 129/1.maddesine göre ise , birinci ihale gününde satış yapılması halinde, artırma bedelinin, taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az % 60’ını bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadar yapılan paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K.’nun 128.maddesi, paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir.Somut olayda, taşınmazın birinci ihale günü satıldığı ve 74.950,00 TL. olan satış bedelinin; 212.875,00 TL. tahmini değerin %60’ı olan 73.125,00 TL.’na, gazete ilanı için sarf edilen 1.720,44 TL. ile 500,00 TL. kıymet taktiri giderinin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, paraya çevirme giderlerine satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerekir. O halde mahkemece, İİK. nun 129/1.maddesi gereğince bu husus re’sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule görede;İİK.nun 126.maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, ilanın, satıştan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Aynı maddenin son fıkrası göndermesi ile taşınmaz ihalelerinde de uygulanması zorunlu olan 114.maddenin ikinci fıkrasına göre ise; ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü, gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatlerine en uygun olanı dikkate alınarak tayin edilir. Bu nedenle, icra müdürlüğünce, taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunması halinde satış ilanının köy muhtarlığına gönderilerek ilanına karar verilmesihalinde, bu hususun yerine getirilmesi zorunludur.Somut olayda, ihale konusu taşınmaz, Kocaeli ili, .. ilçesi, .. köyünde kain olup, satış kararında taşınmaz köy sınırları içinde bulunuyorsa köy muhtarlığında da ilanına karar verildiği halde ilanın yapılıp yapılmadığı araştırılmadığı gibi, yine tapuda paylı malik olan şikayetçi V. A.. vekili tarafından, satış ilanı tebligatlarının tümünün, herhangi bir açıklama yapılmaksızın borçluya imzalatıldıktan sonra posta görevlisi tarafından “aynı konutta oturan kardeşi Z. A..’a tebliğ edildi”şerhinin yazılarak usulsüz olarak tebliğ edilmesi de ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülmüş olup, mahkemece, satış ilanının tebliğ edildiği borçlu ile şikayetçi V. A..’ün birlikte oturup oturmadıkları araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlu ve şikayetçi üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.