Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27251 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14506 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/04/2010NUMARASI: 2007/466-2010/438Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin ödeme emri tebliği üzerine, takip dayanağı çeklerin keşide tarihlerinde tahrifat yapıldığından kambiyo vasıflarının bulunmadığı ve çek bedellerinin E. G..’e elden ödendiğinden bahisle takibin iptali talebi ile yasal süresinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde keşide tarihinde yapılan düzeltmenin keşidecinin eli ürünü olup olmadığı belirlenememiştir. Bu durumda, başvurunun yasal dayanağı İİK.nun 170/a maddesidir. İİK.nun 170/a-son maddesinde "her ne suretle olursa olsun, ...borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise" takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, borcun ödendiği ileri sürülerek borç kabul edildiğine göre, mahkemece borçlunun ödeme itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de;Başvuru dilekçesinde, takip dayanağı çekteki keşideci imzasına itiraz edilmediği halde, kararın gerekçesine uygun olmayan şekilde, İİK.nun 170/3 maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.