Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27244 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14490 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İncirliova İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/12/2009NUMARASI: 2009/76-2009/93Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece, verilen kısa kararda, para cezasına karar verilmediği halde, gerekçeli kararda “….ihale bedelinin %10’u olan 900,00 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.T.C. Anayasası, yargılamada aleniyet ilkesini benimsemiştir. Bu nedenle, yargılama açık olarak yapılacak ve yargılama sonunda verilen karar HUMK.nun 388/son madde hükmü gereği açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça belirtilecektir. HUMK.nun 382. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da verilen kısa karara uygun olması gerekir.(HUMK.nun 381/2-1 madde hükümleri gereği) Bu nedenle mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 10/04/1992 tarih ve 7/4. sayılı kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağının belirtilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir. O halde açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.