Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 27136 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14480 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Şişli 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/03/2010NUMARASI: 2008/679-2010/241Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Keşideci borçlu, hakkında yapılan kambiyo takibinde, yetkiye ve borca itirazının yanısıra kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğundan bahisle şikayette de bulunmuş, mahkemece borçlunun şikayeti incelenmeden istemin süreden reddine karar verilmesi üzerine, Dairemizin 12.06.2008 tarih ve 2008/9404-12157 sayılı bozma kararında, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti incelenerek sonucuna göre itirazlar hakkında bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ödeme emri tebligatının 19.12.2007 tarihinde muhatabın bulunmaması nedeniyle aynı adreste almaya ehil işçisi M. B.. imzasına tebliğ edildiği ve dolayısıyla tebligatın usule uygun olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine, itirazların da süre aşımından reddine karar verilmiştir.Tebligat Kanunu’nun 17 ve aynı Kanunla ilgili Tüzüğün 23.maddelerine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıklar?? takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.Somut olayda borçluya yapılan ödeme emri tebligatında muhatabın adreste bulunmadığına dair bir kaydın yer almadığı görülmektedir. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 7201 Sayılı Kanun'un 32.maddesine göre tebligat tarihi düzeltilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.