MAHKEMESİ: Alaşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/03/2010NUMARASI: 2010/23-2010/74Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :MK.nun 686.maddesine göre; "Bir şeye ilişkin tasarruflar aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar”. Eklenti (teferruat), asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel aletlere göre işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez. MK.’nun 862/2.maddesine göre ise; "Rehnin kuruluşu sırasında makine, otel döşeme eşyası gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu kütüğünde beyanlar sütünuna yazılan şeyler, kanuna göre bu nitelikte olamayacakları ispat edilmedikçe eklenti sayılır." Bir başka anlatımla tapuya teferruat olarak kaydedilmiş olsa bile menkulün teferruat niteliğinde bulunmadığı iddia ve ispat edilebilir. İİK'nın 83/c maddesi gereğince, ipotek akit tablosunda sayılan eklentilerin bu madde gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün bulunmamaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için mahcuzun Medeni Kanunun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur.Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, borçlu şirket haczedilen traktörden yapılma iş makinesinin haczedilip muhafazaya alındığını, iş makinesi olup fabrikada mutlaka bulunması gerektiğinden bahisle haczin kaldırılmasını istemiş, mahkemece teferruatların haczinin mümkün olup kepçenin haczinde yasaya aykırı bir yön olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada bulunan fabrikanın kurulu bulunduğu 1008 ada 1 parselin tapu kaydında ............Bankası T.A.O.lehine 16.07.1990 tarihinde kurulan ipotek bulunduğu görülmektedir. O halde mahkemece, taşınmazda bulunan ipoteğin devam edip etmediği araştırılarak ipoteğin varlığını koruduğu anlaşılıyorsa, mahcuzun eklenti (teferruat) niteliğinde olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.