Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27110 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14763 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Kuşadası İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/04/2009NUMARASI: 2009/19-2009/181Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 14.01.2010 tarih, 2009/19295/553 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İ.İ.K.’nun 106-144.maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı Kanunun 129/1.maddesine göre ise, 1. ihale gününde satış yapılması halinde, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %60’ını bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K. nun 128.maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir. Somut olayda, taşınmazın 1.ihale günü satıldığı ve 97.100,00. TL. olan satış bedelinin, 160.000,00. TL. tahmini değerin %60’ı olan 96.000,00. TL. rakamına gazete ilanları için sarfedilen 892,08-TL., kıymet takdiri gideri 500,00-TL. ve belediye ilan gideri 85,00-TL.nin eklenmesiyle oluşan miktarı karşılamadığı görülmektedir. Kaldı ki bu miktara satış için yapılan tebligat giderlerinin de ilavesi gerekir. Bu durumda mahkemece yasanın emredici kuralına aykırı ve kamu düzenine ilişkin olan bu eksikliğin res’en nazara alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek istemin reddi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 14.01.2010 tarih ve 2009/19295 esas 2010/553 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.