Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 27030 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19462 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2014NUMARASI : 2014/223-2014/315 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Satışın durdurulması talebinin reddine yönelik mahkeme kararı yönünden;İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- 3. kişinin haczin kaldırılması isteminin reddine yönelik mahkeme kararı yönünden; Şikayetçi, icra mahkemesine başvurusunda; Bayrampaşa Sebze ve Meyve Halinde bulunan 95 ve 255 hal numaralı işyerinde borçlular lehine tesis edilen kiralama, kullanım ve sair hakların maddi bir değeri olmayıp paraya çevrilmesinin mümkün olmadığını, kiralayan sıfatının münhasıran şikayetçi belediyeye ait olduğunu ve 5957 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince bu işyerlerinin kiralamasının 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri gereğince yapılması gerektiğini ileri sürerek haczin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İcra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir. Tarafları, müddeabihi ve dava nedenleri aynı olan iki ayrı dava aynı mahkemede açılmış ise ve derdestlik itirazı da yoksa hakim, HUMK'nun 45. maddesine göre (HMK'nun 166. maddesi) davaların birleştirilmesine karar verdikten sonra her iki dava için aynı kararı verebilir. Ancak birinci dava bekletici sorun yapılmamış, ikinci davada da birleştirme kararı verilmemiş ise her iki davaya ayrı ayrı devam edilir ve ilk davanın kesinleşmesi üzerine ikinci dava HUMK'nun 237. maddesi uyarınca (HMK'nun 303. maddesi) kesin hüküm nedeni ile reddedilir. Somut olayda, şikayetçi tarafından, aynı haciz işlemine karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, İstanbul 2. İcra Mahkemesi'nin 07/03/2014 tarih ve 2014/171 E. - 2014/234 K. sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ve kararın kesinleşme şerhi taşımadığı görülmektedir. O halde mahkemece; ilgili şikayetin derdestlik veya kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.