Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2692 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 31830 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İzmir 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/07/2011NUMARASI: 2011/99-2011/635Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklılar tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçluların, takip tarihinden önce borcun, dayanak ilamın verildiği davanın alacaklı vekiline ödendiğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, ibranamedeki imzanın alacaklı vekili tarafından ikrar edilmesi nedeniyle İİK.nun 33.maddesindeki “mahkeme önünde ikrar olunmuş senet” hükmünün gerçekleştiği, dolayısıyla yapılan ödemenin geçerli olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İK.nun 33/1.maddesine göre, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Somut olayda, borçluların, takibe konu ilama dayalı borcun takip tarihinden önce 05/06/2009 tarihinde dayanak ilamın verildiği davadaki alacaklı vekiline ödendiğini iddia ederek anılan vekilden alınan ibraname ile banka dekontunu ödeme belgesi olarak sundukları, takipteki alacaklılar vekilinin ise, yargılama sırasında sunulan ibranamedeki imzanın, belgede yer alan vekile ait olmadığını ileri sürdüğü görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 33/1.maddesi kapsamında takipten önce borcun ödendiğine ilişkindir. Sözkonusu maddede, alacaklının, sunulan ödeme belgesindeki imzayı inkarı halinde imzanın aidiyeti ve sıhhati konusunda mahkemece inceleme yapılacağına dair bir hükme yer verilmediğinden, bu yönde bir araştırma yapılarak sonuca gidilmesi imkanı bulunmamaktadır. Ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontu ise, alacaklıların hesabına yatırılan bir para olmadığından ödemenin ispatı için yeterli değildir.O halde, mahkemece, ödeme belgesindeki imzanın alacaklılar tarafından inkar edilmesi nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.