Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2690 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 22607 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Bayburt İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/05/2008NUMARASI: 2008/5-2008/17Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından, Bayburt İş Mahkemesinin 18.7.2006 tarih ve 2006/657 Esas ve 2006/175 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun, icra emrinin kendisine tebliğinden yasal (7) günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda takibe konu borcun bir kısmının icra dosyasına, bir kısmının da itiraz dilekçesine ekli ibraname gereği alacaklı tarafa ödendiğinden haczin iptali ek dilekçe ile de takibin iptali isteminde bulunulmuştur. Başvuru, bu haliyle İİK.nun İİK.nun 33/2. Maddesine dayalı itfa itirazıdır.Hemen belirtmek gerekir ki; İİK.nun 33. Maddesi uyarınca borçlu, ancak hüküm (karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedenine dayalı olarak icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Karar tarihinden önceki döneme ilişkin iddiaların, ilamın yargılanması sırasında mahkemede ileri sürülmesi gerekir veya temyiz nedeni yapılmalıdır. Bu döneme ilişkin itfa itirazları icra mahkemesinde dinlenemez. Aksinin kabulü mahkemenin verdiği hükmü (ilamı) icra mahkemesinin inceleyip değiştirmesi anlamına gelir ki, bu da maddi anlamda kesin hükme aykırılık teşkil eder. (Baki Kuru, İcra ve İflas El Kitabı sh.806)Somut olayda borçluya ibraname ve bunun eki dekontla yapıldığı iddia edilen itfa (5.1.2006 ve 19.1.2006) tarihlerinde gerçekleşmiş olup, ilamın karar tarihinden öncesine ilişkindir.Açıklanan nedenlerle karar tarihinden öncesine ilişkin itfa nedeniyle borçlu icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını isteyemeyeceğinden Mahkemece şikayetin bu kısmı için reddi yerine yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Kabule göre de, icra dosyasına yapılan kısmi ödemelerin (Bk.84. Maddesine göre) öncelikle faiz ve masraflara mahsubu gerektiğinden bu yönde bilirkişi raporu da alınarak hüküm tesisi gerekirken bu yönde hiçbir değerlendirme yapılmaması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.