Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26840 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19739 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2013/123-2014/238 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun 27.03.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibin dayanağı senedin rakamla gösterilen bedel kısmının “12.000” TL iken tahrifatla “72.000” TL yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 26.03.2013 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı çekin keşide tarihi itibariyle yürürlükte olan Mülga 6762 sayılı TTK.nun 730/2. maddesi göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 588/1.maddesi gereğince; çek bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazıyla belirlenen bedele itibar edilir (HGK. 29.06.2005 tarih, 2005/12-456 esas, 2005/415 karar sayılı kararı). Ancak, bu kural rakam ile değeri bildirilen bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gereklidir (HGK.nun 14.05.2003 Tarih 2003/12-347 E. 2003/345 K.). Öte yandan 6100 sayılı HMK.nun 207. maddesi uyarınca, “senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz.” Buna göre, takip dayanağı senet üzerinde yapılan bir değişikliğin geçerli olabilmesi için, senedi düzenleyen tarafından onaylanması zorunludur. Somut olayda mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen, 28.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda; takip dayanağı çekte rakamla yazılı olan bedel hanesinin “12.000” iken onbinler basamağındaki “1” rakamının “7” rakamına dönüştürülerek tahrifat yapıldığı, senette yazı ile gösterilen bedel hanesinin de tahrifat ile “yetmiş ikibin”e dönüştürüldüğünün, belirlendiği, 20.02.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; senette rakam ile gösterilen bedel hanesinde yapılan tahrifatın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı, senedin yazı ile gösterilen bedel hanesinde, tahrifat ile yazılan “yetmiş” yazısının borçlunun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür. 6100 sayılı HMK.nun 207. maddesi uyarınca çek üzerinde yapılan düzeltmelerin geçerli olabilmesi için, keşidecinin düzeltmenin yanında onaya ilişkin paraf ya da imzasının bulunması zorunlu olup, düzeltmeye ilişkin yazının keşideci borçluya ait olması, onay niteliği taşımadığından ayrıca onay bulunmadığı sürece, düzeltmeyi geçerli hale getirmez. Bu durumda, çekin bedel kısmında yapılan düzeltme, keşideci tarafından paraf ya da imza ile onaylanmadığından geçersiz olup, çek bedelinin, tahrifat öncesi olan 12.000,00 TL. olduğunun kabulü gerekir. O halde; mahkemece, İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince borca itirazın kısmen kabulü ile takibin 60.000,00 TL'lik kısım ve fer'ileri için durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.