Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26836 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19742 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2014/229-2014/401 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Taşınmaz satış ilanının, şikâyetçiye borçluya, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, Hakim tarafından denetlenebilir. Somut olayda, satış ilanının “muhatabın işte olduğundan Tebligat Kanunu 21. maddesi gereğince evrak bağlı bulunduğu Kılıçarslan mahalle muhtarına tebliğ edilerek muhatabın kapısına 2 nolu ihbar yapıştırılarak imzadan imtina eden komşusu Muzaffer Yıldırım'a haber verildi” şerhi ile tebliğ edildiği görülmüştür.Buna göre tebliğ memurunun “muhatabın işe gittiğine” dair beyanda bulunanın isim ve imzasını almadan ve imzadan imtina durumunu tespit etmeden ve haber verilen kişinin kim olduğunu tebliğ evrakı üzerine şerh vermeden yaptığı tebliğ işlemi, bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüzdür. Öte yandan tebligat yapılan adres her ne kadar muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi ise de 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi uyarınca tebliği çıkaran mercice, renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilmesi zorunlu olup, şikayete konu tebliğ zarfı üzerinde böyle bir meşruhat bulunmadığından anılan maddeye göre tebligat yapılamaz. Bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrasına uygun olduğundan da söz edilemez. Şu hale göre yukarıda açıklanan nedenlerle borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür.İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.