MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/10/2009NUMARASI: 2009/755-2009/2155Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının yaptığı takibin kesinleşmesi üzerine 12.01.2007 tarihinde borçlunun menkul malları üzerinde haciz uygulanmış ve mahcuz mallara 119.514,00 YTL değer biçilmiştir. 14.02.2007 tarihinde gerçekleştirilen ihalede alacaklı, 48.500 YTL bedelle alacağına mahsuben menkulleri satın almıştır.Bilindiği üzere menkul malların mülkiyeti ihale anında alıcıya geçer. Anılan ihale ile ilgili olarak borçlu tarafça açılan fesih davası sonucunda Ümraniye 1.İcra Mahkemesi'nin 21.06.2007 tarih ve 2007/141 E. 415 K. sayılı kararı ile ihalenin feshine karar verilmiş, bu karar 18.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Borçlunun başvurusu üzerine icra müdürlüğünce alacaklı nezdinde bulunan malların (7) gün içinde iadesini sağlamak amacıyla çıkarılan muhtıraya alacaklının yasal süre içinde cevap vermemesi üzerine, borçlu tarafça 15.12.2008 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak, 12.01.2007 tarihli haciz tutanağında belirlenen değerin harçtan mahsubu talep edilmiş, icra müdürl??ğünce talep doğrultusunda yapılan işlem alacaklı tarafça şikayete konu edilmiştir. İcra mahkemesi ise, ihale bedeli olan 48.500 YTL'yi esas alarak borçtan bu miktarın tenzili ile şikayeti kabul etmiştir.Ancak, yukarıda açıklanan olgular ve talepler irdelendiğinde ihalede alınan malın iade edilmemesi nedeniyle, haciz zaptında tespit edilen değerin veya ihale bedelinin mal değeri olarak belirlenmesine ilişkin, İİK'nunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle genel yargılama konusunu teşkil edecek talebin az yukarıda açıklanan gerekçelerle çözüme ulaştırılması mümkün değildir. Her ne kadar hükmü borçlu vekili temyiz etmiş ise de bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan olayda aleyhe bozma yasağı kuralı uygulanamaz.O halde mahkemece, icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.