Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26813 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 21081 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/10/2009NUMARASI: 2009/1580-2009/1823Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra takibinin ilk dayanağı olan İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.10.2002 tarih ve 2000/979 Esas 2002/961 Karar sayılı ilamının bozulmasından sonra şikayete konu edilen İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.11.2008 tarih ve 2007/538 Esas 2008/660 Karar sayılı ilamının hüküm fıkrasında 139.221,92 TL. nin 09.08.2000 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile tahsiline karar verildiği görülmektedir.5435 Sayılı Kanunun 14.maddesi ile 3095 sayılı yasanın 1.maddesi değiştirilmiş olup, maddedeki reeskont oranı ibaresi kaldırılmış ve 01.05.2005 tarihinden itibaren yasal faiz oranı % 12 olarak düzenlenmiştir. Bu durumda ilamın karar tarihi olan 20.10.2005 tarihi itibari ile 3095 sayılı yasanın 1.maddesinde reeskont oranı ibaresi bulunmadığından, ilamda hüküm altına alınan reeskont faizinin anılan yasanın 1.maddesinde düzenlenen yasal faiz olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.HGK’ nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517E, 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez. Bu ilke gereği ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ilamda hüküm altına alınan reeskont faiz oranının, T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli reeskont işlemlerinde uyguladığı iskonto faiz oranı olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, hesap bilirkişisinin T.C. Merkez Bankasının reeskont faiz oranlarını esas alarak hesapladığı faiz tutarına göre karar verilmesi gerekirken, 3095 Sayılı Yasanın 2.maddesinde düzenlenen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan miktar esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.