Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26809 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20944 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2013/884-2013/964 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Alacaklının, borçlu Y.. Ş.. yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ; İİK.nun 83/a maddesinde; "İİK.nun 82 ve 83.maddelerinde yazılan mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir" hükmüne karşın, 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesi ile 5510 Sayılı SGK.nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklikle; bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakatı yok ise icra müdürü tarafından reddedileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda şikayetçi borçlu Y.. Ş..'e örnek 10 ödeme emrinin 22.08.2008 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun, hakkındaki takip kesinleşmeden önce 26.08.2008 tarihinde icra dairesine verdiği dilekçe ile mal beyanında bulunduğu ve emekli maaşının haczine muvafakat ettiği, anlaşılmıştır. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarında da belirtildiği gibi, 28.2.2009 tarihinden önceki muvafakatın ancak takibin kesinleşmesinden sonra olması halinde geçerli olacağı gözden uzak tutulmamalıdır. O halde mahkemece borçlu Y.. Ş.. yönünden şikayetin bu nedenle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz ise de sonuçta borçlu Y.. Ş.. yönünden şikayet kabul edildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Alacaklının, L.. Ş.. yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Somut olayla emekli maaşı üzerine haciz konulduğu gerekçesiyle haczin kaldırılması şikayetinde bulunan L.. Ş..'in, icra takibinde alacaklı ya da borçlu sıfatı bulunmadığından adı geçenin davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece takip dosyasında taraf sıfatı olmayan L.. Ş.. tarafından yapılan şikayetin aktif husumetten reddine ve kendisini vekil ile temsil ettiren alacaklı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilgili kişi yönünden hüküm tesis edilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.