Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26802 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28884 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Van İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2014NUMARASI : 2014/106-2014/244 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili tarafından, diğer fesih nedenleri ile birlikte kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu ileri sürülerek, 20.02.2014 günü yapılan taşınmaz ihalelerinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK.nun 73, 81, 82, 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlu ...... İnş.Müt.Tem.San.Tic.Ltd.Şti., vekili Av.U.. T... aracılığıyla Van İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.03.2013 tarih ve 2012/259E., 2013/93K. sayılı dosyası üzerinden takibin iptali istemi ile şikayette bulunduğu buna ilişkin kararın takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, kıymet takdirinin ve satış ilanının borçlu vekiline tebliği zorunlu bulunmaktadır. Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. Öte yandan borçlu şirkete gönderilen satış ilanı tebligatının da 7201 sayılı TK.'nun 12. ve 13. maddesine aykırı olduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetçi borçlu vekilinin ihale tarihinden önce, satış kararını öğrenerek tebligatların usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte satış kararının iptali ve yeniden kıymet takdiri yapılmasını şikayet yoluyla mahkemeden istemiş olması, İİK.'nun 127. maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmaz. O halde mahkemece, kıymet takdiri ve satış ilanının vekil yerine asile tebliğinin yasaya aykırı olduğu, İİK’nun 127. maddesi gereğince bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi sayıldığı gözetilerek adı geçen borçlu şirket yönünden istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.