MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/02/2010NUMARASI: 2010/103-2010/119Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda; faturalarda yer alan adrese yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, öğrenme tarihi olan 28.01.2010 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13.maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulanan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğü’nün 18.maddesinde de tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak olduğu takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım olacağı, bunlarında bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda örnek 7 no’lu ödeme emri “Adreste daimi sekreter olarak çalışan Burcu K. K.. imzasına” 12.01.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu şirketin yetkili temsilcisi araştırılmadan doğrudan sekretere yapılan tebligat, yukarıda açıklanan düzenlemelere göre usulsüzdür. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.