Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26546 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13793 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 14. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/02/2010NUMARASI: 2010/238-2010/153Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.’nun 83-a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de “…Borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira, bir malın ne derece haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği…” ifade olunmuştur. Bu durumda borçlunun haciz sırasındaki ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu haklarından vazgeçmesi mümkün bulunmaktadır.Somut olayda, takip kesinleştikten ve emekli maaşına 15.03.2001 tarihinde haciz konulduktan sonra, borçlu 26/09/2002 tarihinde Emekli Sandığı’ndan almakta olduğu emekli maaşından her ay 600,00 TL.nın borç bitinceye kadar haczine muvafakat etmiştir. Bu durumda borçlunun hacizden sonraki haczedilmezlikten feragate ilişkin bu beyanı geçerli ve süreklilik kazanan Yargıtay kararlarına uygundur. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.