MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borçlular aleyhine limit ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlular vekilinin icra mahkemesinden, sair şikayetinin yanında yapılan takipte, ipotek limiti aşar şekilde talepte bulunulduğunu ve gönderilen hesap kat ihtarına süresi içinde itiraz edildiğini belirterek borca ilişkin itirazları nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür.İİK.'nun 150/ı maddesi gereğince; krediyi kullanan taraf, kendisine gönderilen hesap özetine, tazmin talebine veya ihtara tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş ise icra emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunabilir. Böyle bir durumda ihtardaki borç miktarı kesinleşmez. Krediyi kullandıran taraf ise; alacağını İİK.'nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat edebilirse krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir.Somut olayda, takip alacaklısı, ... Noterliği’nin 22.11.2013 tarihli hesap kat ihtarnamesini asıl borçluya 26.11.2013 tarihinde tebliğ ettirmiş, asıl borçlu ise 28.11.2013 tarihinde Kayseri 7. Noterliği aracılığıyla vermiş olduğu cevabında, borcu ve ferilerini kabul etmediğini bildirmiş, yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, şikayet eden borçluların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede şikayette bulundukları görülmüştür.Bu durumda mahkemece, icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnameleri, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçluların hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK'nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesinin icra emri gönderilmesine engel olmayacağından bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan, TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir. (HGK. 24.05.1989 tarih, 1989/11-294 E, 1989/378 K). Limitin aşılmasına ilişkin şikayet kamu düzenine ilişkin olup, süreye tabi olmadan yapılabilir.Somut olayda; şikayete konu ipotek akit tabloları incelendiğinde; 09.10.2013 tarih ve 52882 yevmiye numaralı ipoteğin 1.800.000,00 TL.ye kadar, 01.10.2013 tarih ve 21968 yevmiye numaralı ipoteğin 2.500.000,00 TL.ye kadar teminat amacıyla ve limit ipoteği (üst sınır ipoteği) nev'inden kurulduğu görülmektedir. Bu nedenle alacaklının, ipotek limiti ile sınırlı olarak takip yapabileceği tartışmasızdır. Ancak takip talebi ve icra emrinin incelenmesinde, ipotek veren maliklerin her birinin borçtan sorumlu oldukları tutar ipotek miktarları ile sınırlı tutulmasına rağmen, takip borcu (ipotek akit tabloları toplamı olan) 4.300.000 TL olarak gösterilmiş ve ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak %30 oranında temerrüt faizi, faizin %5 BSMV’si, icra giderleri ve avukatlık ücreti de talep edilmiştir.O halde mahkemece, şikayet eden borçlular yönünden örnek 6 numaralı icra emrinde talep edilen ve ipotek limitinin üzerinde olan “asıl alacak için hesaplanacak %30 oranında temerrüt faizi, faizin %5 BSMV’si, icra giderleri ve avukatlık ücreti” talepleri yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takipte limit aşımı olmadığından bahisle bu yöndeki istemin reddi yönünde hüküm kurulması da isabetsizdir.SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.