MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/05/2009NUMARASI: 2009/508-2009/1259Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle, borçlu tarafından İİK'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır.Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan olaya TTK'nun 726. maddesi ile 730. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK'nun 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesi, zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmektedir. İcra mahkemesinde imzaya itiraz bu dava kavramı içine girmez. İİK'nun 170/1. maddesine göre borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan imzaya itiraz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez. Somut olayda borçlu tarafından İstanbul 10. İcra Mahkemesi'nin 2009/294 Esas, 2009/152 Karar sayılı dosyasında imzaya itiraz edildiği ve mahkemece 28/01/2009 tarihinde itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Bu itiraz kendiliğinden zamanaşımını kesmez. İcra mahkemesince de tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmemiştir. O halde mahkemece, borçlu aleyhinde takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihi olan 05/02/2008 tarihinden, 10/02/2009 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği nazara alınarak, istemin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.