Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23228 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/02/2014NUMARASI : 2013/827-2014/84Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13/05/2014 tarih, 2014/11489 Esas - 2014/14113 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının borçlular aleyhinde her biri 150.000,00 ABD doları bedelli üç adet bonoya dayalı olarak, 410.000,00 ABD doları asıl alacak ve 7.116,99 ABD doları işlemiş faizi olmak üzere, toplam 417.116,99 ABD dolarının faiziyle birlikte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile tahsilini talep ettiği, harca esas değeri 744.970,94 TL olarak gösterdiği, dosyada bir kısım tahsilatların yapıldığı, alacaklı vekilinin 06.12.2013 tarihinde döviz kurunun nazara alınarak bakiye borcun hesaplanması talebi üzerine, icra müdürlüğünce alacak, takip tarihi itibariyle TL'ye çevrilip bu tutar üzerinden takip başlatıldığı ve alacağın fiili ödeme tarihi itibarı ile tahsilinin talep edilmediği nedeni ile TL üzerinden hesaplama yapıldığı, alacaklı vekilinin bu hesaplamaya karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yabancı paranın takip tarihi itibariyle TL'ye çevrilerek TL olarak tahsilinin talep edildiği kabul edilerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99/son maddesi gereğince; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. ''Buna göre; alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.Somut olayda, alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak (USD) istediği, yabancı para üzerinden istenen toplam alacağın TL karşılığını İİK’nun 58/3. maddesinin emredici nitelikteki hükmü gereğince göstererek yaptığı takipte, takipten sonra da %10,50 oranında (USD) faizi ile birlikte tahsilini istediği ve bu haliyle, seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığı anlaşılmaktadır.Bu durumda; alacaklı, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir.Mahkemece alacaklı şikayetinin bu ilke ve kurallar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekirken, seçimlik hakkını fiili ödeme tarihi olarak kullanmadığı kabul edilerek yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13/05/2014 tarih ve 2014/11489 Esas-2014/14113 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.