Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2638 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 16170 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/03/2011NUMARASI: 2010/1556-2011/413Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçluların temyiz itirazlarına gelince :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve adı geçenlere örnek 163 numaralı ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlular vekili tarafından süresinde icra hakimliğine sunulan itiraz dilekçesinde; takipte uygulanan faiz oranın fahiş olduğunu ayrıca takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanması gerekirken % 99 oranında fahiş faiz talep edildiğini, takipten önce 30.05.2009 vade tarihli senet için toplam 15.000 TL ödemelerinin olduğunu, bunun asıl alacaktan düşülmeden takibe konduğunu, ayrıca dilekçenin konu kısmında vadesi gelmeyen senetler hakkında yapılmış olan takibin iptali yazılarak yukarıda izah edilen sebeplerle itirazın kabulü ile ödeme emrinin iptali talep edilmiştir. Mahkemece, itirazlardan kısmi ödemeye ilişkin itiraz reddedilerek, faize ilişkin itiraz kabul edilerek karar verilmiştir. Somut olayda mahkemece yapılan hesaplama incelendiğinde takip dayanağı bonolardan 30.04.2010 ve 30.05.2009 vadeli bonolara takip tarihi 12.11.2010 tarihine kadar T.C. Merkez Bankasının değişen oranlarda kısa vadeli avans oranına göre hesapladığı neticede 30.05.2009 vadeli bono için toplam 6.121,47 TL diğer 30.04.2010 vadeli bono için 2098,55 TL toplamı 8220,02 TL olarak bulmuştur. Ancak hüküm fıkrasında. faiz kaleminin 9990.68 TL olarak düzeltilmesine, fazla istenen miktarın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağın % 16 kısa avans faiz oranınn işletilmesine, faize faiz işletilmemesine şeklinde hüküm kurduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 9990,68 TL işlemiş faizi nasıl bulduğu gerekçeli kararda açıklanmadığı gibi takip tarihinden sonraki dönemler için değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken % 16 oranı üzerinden sabitlenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan davacı borçlunun talep dilekçesinde ayrıca vadesi gelmeyen bonoların da takibe konulduğundan bahisle talebi bulunduğundan, mahkemece gerekli araştırmalar yapılıp tüm itiraz ve şikayetleri karşılayacak şekilde karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacı borçlunun bu hususta herhangi bir talebi yokmuş kabul edilerek karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.