Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26312 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19925 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/05/2014NUMARASI : 2014/229-2014/248 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, 23.09.2010 tarihinde aidat borcuna dayalı olarak başlattığı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; borçlu tarafından, Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/85 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tesbit davasında, mahkemece İİK'nun 72/3. maddesi gereğince 01.06.2011 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, menfi tespit davasının 09.01.2014 tarihinde kısmen kabul kısmen redle sonuçlandığı, alacaklının ret kararına istinaden icra dosyasındaki paranın kendisine ödenmesi yönündeki talebinin icra müdürlüğünce ''menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmediğinden'' bahisle reddedildiği, alacaklı tarafından söz konusu icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. İİK'nun 72/4 maddesinde ise; ''Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar'' hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca menfi tespit davasında ''davanın reddi'' ile birlikte tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağı ve ihtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı açıktır. Öte yandan, İİK'nun 72/4. maddesinin kesin (mutlak) hükmü nedeniyle HMK'nun 397/2. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Somut olayda; borçlunun açtığı menfi tespit davasında Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 01.06.2011 tarih ve 2011/85 Esas, 2014/15 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile, borçlunun 11.164,65 TL borçlu olduğunun tespitine karar vermiştir. Menfi tespit davasında reddedilen miktar yönünden İİK'nun 72/4. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati tedbir kalktığından, alacaklının reddedilen miktar yönünden takibe devam etmesinde ve icra veznesindeki paranın reddedilen alacak tutarında kendisine verilmesini istemesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece, alacaklının şikayetinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.