Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26045 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24587 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23/06/2015 tarih, 2015/5019 Esas - 2015/17615 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından 31.08.2013, 30.09.2013, 31.10.2013, 30.11.2013, 31.12.2013, 31.01.2014, 28.02.2014, 31.03.2014 keşide tarihli çeklere dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun takip dayanağı çeklerde kendi adına imzası bulunmadığı, imzanın şirket adına atıldığı iddiasıyla hakkındaki takibin iptalini talep ettiği, mahkemece dosyaya getirtilen ticaret sicil kayıtlarına göre çeklerin keşide tarihi itibariyle borçlunun şirketi borçlandırma yetkisi bulunmadığından şirket adına attığı imzadan dolayı şahsen sorumlu olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin alacaklının cevaplarına karşı ibraz ettiği dilekçesi ile takip dayanağı çeklerin temsil yetkisinin sona erdiği 29/07/2013 tarihinden önce, 09/04/2013 tarihinde ileri tarihli olarak tüzel kişilik adına imzalandığı iddiasında bulunarak bu iddianın ispatına ilişkin 09/04/2013 tarihli takip dayanağı çeklere atıf yapılan .... imzalı tediye makbuzlarını ibraz ettiği görülmüştür. Çekin asli unsurlarından olan keşide tarihi, gerçek keşide tarihinden soraki bir tarih olarak da yazılabilir. Bu takdirde ibraz süresi uzatılmış sayılır (Fırat Öztan - Kıymetli Evrak Hukuku sh:1054).Çekin ileri tarihli düzenlendiği, ancak çeke atıf yapan İİK'nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebilir. O halde mahkemece, borçlu takip dayanağı çeklerin ileri tarihli düzenlendiğini savunduğu ve takibe konu çeklere ilişkin 09/04/2013 tarihli tediye makbuzlarını sunduğuna göre, tediye makbuzlarının asılları istenerek, makbuzdaki imza alacaklı tarafa gösterilerek imzayı kabul edip etmedikleri sorulup, gerekli görüldüğü takdirde imza incelemesi yapılarak çekin ileri tarihli düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve ileri tarihli düzenlendiğinin tespiti halinde ise gerçek keşide tarihi itibariyle şirket temsilcisinin borçlu olup olmadığı da araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ileri tarihli düzenlenip düzenlenmediği konusunda değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.06.2015 tarih ve 2015/5019 E.- 2015/17615 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.