MAHKEMESİ : İskenderun İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/380-2014/38 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlular keşideci ve avalist hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlular icra mahkemesine yaptıkları başvuruda; bonodaki imzanın keşideciye ait olmadığını, aval veren yönünden ise imzanın keşideciye ait olmaması nedeni ile herhangi bir borcun bulunmadığını, senede vekaleten imza atıldığını ve vekaletnamede H.. A..'ın borçlandırma yetkisinin olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemişler, mahkemece keşideci yönünden takibin durdurulmasına, aval veren yönünden ise takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. TTK.nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanunun 677. maddesinde; "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez" hükmü yer almaktadır. Borçlu T.. A..'ın, takip dayanağı bonoda aval veren konumunda olup, yukarıda belirtilen vekaletname uyarınca, kambiyo senedi düzenleme ve kambiyo taahhüdünde bulunma konusunda H.. A..'a yetki verdiği anlaşıldığından, imzaların istiklali ilkesi gereği imzası nedeni ile borçtan sorumludur. Takip dayanağı bono üzerinde şeklen keşidecinin imzasının bulunduğu görülmekte olup, bu imzanın keşideciye ait olmaması avalisti sorumluluktan kurtarmaz. O halde mahkemece avalist borçlu T.. A.. yönünden istemin reddi gerekirken, adı geçen borçlu hakkında yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.