Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25908 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23647 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erzurum 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2014NUMARASI : 2013/221-2014/198Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2- Borçlu şirket yetkilisince, icra mahkemesine yapılan başvuruda, taşınmaz hakkında yapılan ihalenin feshi talep edildiği, mahkemece, ihaleye çıkarılan taşınmazların ekonomik bütünlük arz etmesine rağmen birlikte satılmamalarının doğru olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise de İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu hakkı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler.Önemle vurgulamakta yarar var ki, öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Şikayetçiye satışa hazırlık işlemi ile ilgili olarak herhangi bir tebligat yapılmadığı gibi bu konuda yazılı bir belgede bulunmuyor ise İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihale yapıldığı ana kadar gerçekleşen işlemlerdeki yolsuzlukları en geç ihale günü öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, ihale tarihinden itibaren yedi günlük sürede ihalenin feshini isteyebilir. Somut olayda 23.03.2013 tarihli “Taşınmazın Açık Attırma İlanında” taşınmazların ayrı ayrı satılacağının belirtildiği ve bu satış ilanının 01.04.2013 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, taşınmazların ayrı ayrı satılacağını ihaleden önce 01.04.2013 tarihinde öğrendiği halde bu tarihten itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemez.O halde, mahkemece şikayetçi borçlunun öne sürdüğü diğer fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.