Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2584 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 16990 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Gaziantep 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/03/2011NUMARASI: 2011/122-2011/235Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka ile borçlu ..... A.Ş arasında kredi genel sözleşmesi tanzim edilmiş ve kredi kullandırılmıştır. Diğer borçlular ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Ayrıca borçlu şirket ile borçlulardan ., .. ile ...'ın taşınmazları üzerine de ipotek tesis edilmiştir. Kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle alacaklı tarafından 01.12.2010 tarih ve 39431 yevmiye sayılı noterden düzenlenmiş ihtarname borçluların kredi sözleşmesinde belirtilen adreslerine de tebliğe çıkarılmış ve söz konusu ihtarname borçlulara tebliğ edilmiştir. Borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular .., .., .. ile ... AŞ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmış ve örnek 6 icra emri çıkarılmıştır. Borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda, icra emri düzenlenebilmesi için İİK'nun 149 veya 150/ı madde koşullarının gerçekleşmesi gerektiğini, somut olayda kanunda öngörülen adreslere tebligat yapılmadığını, kaldı ki tebligatların tamamının da usulsüz olduğunu, ayrıca İİK 149. maddedeki muacce1iyet koşulunun da gerçekleşmediğini, diğer yandan müvekkillerinden .., .., ...ve.... na icra emri tebliğ edildiğini ancak borçlu olarak yalnızca ..... AŞ'nin gösterildiğini, bu nedenlerle takibin veya icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesince, alacaklı bankanın tebligat yaptığı adreslerin borçluların kredi sözleşmesinde yazılı veya ipotek akit tablosunda gösterilen adresler olmadığından alacağın da muaccel hale gelmediği, kaldı ki yapılan tebligatların da usulüne uygun yapılmadığı, bunun yanında borçlulardan ., .., .. ve ..'a icra emri tebliğ edildiği halde borçlu olarak icra takibinde sadece .. AŞ. gösterildiğinden bahisle icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 150/ı maddesinde "Borçlu cari hesa veya kıta, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese önderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca şlem yapar" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, takip konusu alacak, banka verilen kredi ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Takipten önce düzenlenen hesap kat ihtarnamesinin borçlulara kredi genel sözleşmesinde belirtildiği anlaşılan Organize Sanayi Bölgesi Kilis adresine İİK'nun 68/b maddesi koşullarında gönderilmiş olup, takip dayanağı ipotekler teminat ipoteği niteliğinde de olsa borçlulara icra emri gönderilebilir. Diğer taraftan borçlular .., . ve .. ipotekli taşınmaz maliki olup, takip talebi ve icra emrinde de bu sıfatla gösterilmişlerdir. Bu durumda icra müdürünün adı geçen bu borçlulara icra emri çıkarmasında yasaya aykırı bir yön yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca, şikayetçilerden A. B.'ın takipte taraf sıfatı bulunmayıp onun hakkındaki şikayetin bu nedenle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.