Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25739 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22323 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 02.10.2014 tarih ve 2013/23870 Esas, 2014/17694 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka tarafından borçlu ... ve diğer borçlular aleyhine; tarımsal kredi alacağına ilişkin olarak hesap kat ihtarları ve limit ipoteklerine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış; borçlunun, takipte ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğunu, kendisine gönderilen takip talebinde hesap kat ihtarı ve ipotek belgelerinin gönderilmediği ve icra emrinde hesap edilen faiz miktarı ve faiz oranının doğru olmadığını belirterek icra emrinin iptaline istediği ve Mahkemece yetki itirazının reddine, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine dair davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararının borçlu vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.10.2014 Tarih, 2013/23870 Esas - 2014/17694 Karar sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği görülmüştür.İİK’nun 68/b maddesinde; "...... süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır" hükmü yer almaktadır. Yine 17.07.2003 tarih ve 4949 Sayılı Kanun’la eklenen İİK’nun 150/ı maddesinde ise; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı yada ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse, icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar…" düzenlemesine yer verilmiştir.Yukarıdaki maddelerde, 4949 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler bankalar lehine getirilmiş uygulamalar olup, borçluların, cari hesabın kesilmesine, hesap özetine ve tazmin talebine ilişkin tebligatları almamak suretiyle takibin başlatılmasını geciktirmeleri önlenmiş bulunmaktadır. Yapılan bu düzenlemelerle kredi sözleşmelerindeki adrese çıkarılan hesap özetlerine bir ay içinde itiraz edilmemesi halinde hesap özetinin içeriği takip hukuku yönünden kesinleşecektir. Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar İİK’nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden sayılırlar. Borçlu, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra genel mahkemede açacağı bir dava ile ileri sürebilecektir. Aynı şekilde İİK’nun 150/ı maddesi kapsamında ipotekli takiplerde tebligatın İİK’nun 68/b koşullarında yapılmış sayılması ve itiraz edilmemiş olması halinde ilamlı takip kesinleşmiş kabul edileceğinden icra mahkemesinin incelemesi, ancak borcun sona erdiği veya ertelendiği iddiaları yönünde olabilecek, borçlu yetkili mercilerce re’sen düzenlenmiş veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde, icra mahkemesinde yada mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edebildiği takdirde borcundan kurtulabilecektir.Somut olayda, alacaklı banka tarafından ... 2. Noterliği'nin 08/02/2013 tarih ve 01930 yevmiye nolu hesap kat ihtarının asıl borçlu, müteselsil kefiller ve ipotek verene 13/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde noter aracılığıyla itirazda bulunduğuna dair belge dosyaya sunulmadığından İcra mahkemesinin İİK 150/ı maddesi çerçevesinde borcun varlığı ve miktarı çerçevesinde bir inceleme yapmasına gerek yoktur. Zira bu miktar kesinleşmiştir.Bu durumda mahkemece takip öncesine ilişkin olarak yapılan borçlu başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin kısmen düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 02.10.2014 tarih ve 2013/23870 E.- 2014/17694 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.