MAHKEMESİ: Alanya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/05/2008NUMARASI: 2007/472-2008/265Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Dairemizce yerel mahkeme kararı 2644 Sayılı Tapu Kanunu'nun 35.maddesindeki koşullar doğrultusunda Alman vatandaşı olan ihale alıcısının mülk edinme koşulları olup olmadığı yöntemince araştırılmadığından bahisle bozulmuştur. Dairemizin bozma kararına uyan mahkeme sadece 2644 Sayılı Kanunun 35.maddesindeki 2,5 hektarlık sınırlamayı dikkate alarak mülk edinme koşullarının bulunduğunu kabul etmiştir. TMK.nun 705., İİK.nun 134/1.maddesi uyarınca mülkiyet ihale tarihinde kazanılacağından, olaya uygulanması gereken ihale tarihinde yürürlükte olan Tapu Kanunu'nun 35.maddesinde; "yabancı uyruklu gerçek kişiler karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye'de işyeri ve mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı ve mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler. Sınırlı aynı hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır. Yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektarı geçemez..." hükmüne yer vermiştir. Buna göre Mahkemece ihale alıcısının tabiyetinde bulunduğu Almanya devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında karşılıklılığın bulunup bulunmadığı (karşılıklılığın tesbitinde hukuki ve fiili durum esas alınarak), kanuni sınırlamalara uyulup uyulmadığı (2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu, 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu v.b.), taşınmazların işyeri veya mesken olarak kullanma amacıyla ayrılarak uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla tescil edilen taşınmazlardan olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.