Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25543 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12706 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Alaşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/02/2010NUMARASI: 2009/199-2010/24Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK. nun 134/2.maddesi uyarınca “İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 6.fıkrasına göre ise; “ satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”Somut olayda, 07.08.2009 tarihinde yapılan 2.artırmada ihale konusu taşınmazın alacağına mahsuben alacaklı vekiline satıldığı, borçlu vekilinin ise İİK. nun 134/2.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 21.08.2009 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, alacaklı vekilince kendilerine satışın yapılmayacağının söylendiği, bu nedenle artırmaya gitmediklerini ve 1. ve 2.artırmaya katılmalarının engellenmesi suretiyle iradelerinin fesada uğratıldığını, satışın yapıldığını 17.08.2009 da öğrendiklerini ileri sürerek ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin şikayeti İİK. nun 134/2.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu gibi, başvuru aynı maddenin 6.fıkrası kapsamında da kabul edilemeyeceğinden mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur. Bu nedenle alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştirAncak İİK. nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacı aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi isteminin süre aşımı nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Alaşehir İcra Mahkemesinin 08.02.2010 tarih ve 2009/199 esas, 2010/24 karar sayılı kararının para cezası ile ilgili ( 2 ).maddesinin tümünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 02.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.