Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25384 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12961 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Haymana İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/02/2010NUMARASI: 2010/3-2010/5Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde yapılan takipte borçluya çıkartılan ödeme emri, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tarlada olduğundan bahisle muhtara bırakılmış ise de, 15.09.2008 tarihinde Kavaklı Köyünde yapılan hacze ilişkin tutanakta borçlunun Polatlı'da ikamet ettiğinin öğrenildiği belirtilmiştir. Ayrıca kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarında da borçlunun Polatlı'ya gittikleri belirtilerek tebligatların köy muhtarına yapıldığı görülmektedir.Borçlu hakkındaki kıymet takdir raporu ile satış ilanı tebligatları Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldıkları halde Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesinin uygulanmadığı görülmektedir. Tüzüğün anılan maddesine göre muhatabın adreste neden bulunmadığı, komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorularak, tevziat saatinden sonra adrese geleceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp tevsik edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılabilir. Somut olayda muhatabın adreste bulunmama nedeninin ne şekilde tespit edildiği belli olmadığı gibi, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tüzüğün anılan maddesinde belirtilen kişilerden sorulup saptanmadan ve bu husus tebligat parçasına yazılıp usulen tevsik edilmeden 21. maddeye göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamakla birlikte, haciz sırasında borçlunun Polatlı adresine taşındığı hususunun araştırılmaması da tebliğin usulsüz yapıldığını göstermektedir.Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu nedenle mahkemece istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.