Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25383 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7446 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun hacze muvafakati olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesi “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” Anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, emekli sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar. Bu maddeye, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32. maddesiyle “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” ibareleri eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun önceden muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir. Dolayısıyla, İİK'nun 83/a maddesinde ki genel kuralın aksine, “takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile” borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.Somut olayda, örnek 10 ödeme emri henüz tebliğ edilmeden, şikayetçi borçlunun 20.08.2009 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek; takipten haricen haberdar olduğunu, borcu tüm fer’ileriyle kabul ettiğini, itirazı olmadığını bildirerek, almış olduğu emekli maaşından 1/4 haciz yapılmasına muvafakat verdikten sonra, ödeme emrini elden tebliğ almak istediğini beyan ettiği, bunun üzerine ödeme emrinin borçluya aynı gün elden tebliğ edildiği görülmektedir.Bu durumda, borçlu tarafından verilen muvafakat ve takibin kesinleştirilmesi talebi aynı anda aynı işlem ile yapıldığından, icra takibinin kesinleşmesinden önce olması nedeniyle 5838 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile değişik 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93. maddesine uygun olmadığından geçersizdir. Mahkemece takibin kesinleşmesinden sonra verilen geçerli muvafakat bulunmadığından, şikayetin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.