MAHKEMESİ : İzmir 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/12/2014NUMARASI : 2014/754-2014/652Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu hakkında bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ileri sürerek İzmir İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece; 'İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak İzmir İcra Müdürlüğü'nde takip başlatılabileceği' gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Hukuk Genel Kurulu'nun, 15/01/2014 tarih ve 2013/12-476 E. - 2014/5 K. sayılı kararında, ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK'nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 12. maddesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'da karşılığı olan bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine, Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelemeyeceği sonucuna varılmıştır.Somut olayda, alacaklı, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08.10.2014 tarih ve 2014/446 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile takibe başlamış ise de, yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer, icra takibi için yetkili hale gelmez. Bu durumda, yetki itirazının İİK'nun 50. maddesi atfı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun genel yetki kuralları kapsamında incelenmesi gerekir. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı olan akdin yapıldığı icra dairesi de takipte yetkilidir.Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan bu alacaklar için Borçlar Kanunu'nun 89/1. maddesi uygulanamaz. Başka bir anlatımla, kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Takip dayanağı çekte, keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yerin Didim olduğu, muteriz borçlu şirketin ticaret sicil adresinin ise İstanbul olduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı İzmir İcra Dairesi yetkisizdir.O halde; mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının yetkili icra dairesi olan İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.