Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 25211 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25978 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Sakarya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/12/2014NUMARASI : 2014/429-2014/447Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1- Şikayetçi borçlunun, kıymet takdir raporu ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE),2- Şikayetçi borçlunun icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Asile yapılan tebligat hüküm ifade etmez.Somut olayda, tebliğ tarihi 28.04.2010 olan icra emrinin, Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.09.2010 tarih ve 2010/162-492 esas ve karar sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine, yeni icra emrinin, adı geçen mahkeme dosyasında borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılmasına rağmen, borçlunun vekiline değil, 10.05.2011 tarihinde kendisine tebliğ edilmiş olması nedeniyle yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, vekile çıkarılmış ve usule aykırı olarak yapılmış bir tebligat da bulunmadığına göre, usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.O halde mahkemece borçlu asile yapılan icra emri tebliği işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.