Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25174 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21949 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Çorlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/04/2015NUMARASI : 2015/37-2015/200Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet nedenlerinin yanında, kendisine tebliğ edilen kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 2. fıkrasında ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde ise, 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.Bir diğer anlatımla, gerçek kişilere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adreste kendisine usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasına rağmen, muhatabın adres değişikliğini bildirmemiş olması ve adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması zorunludur.Somut olayda, borçlunun bilinen adreslerine gönderilen icra emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, icra emri ile kıymet takdiri raporunun, 21.05.2014 tarihinde, borçlunun adrese dayalı sistemde kayıtlı olan "A... P..C... .../... Ç... T..." adresine TK'nun 21/2. maddesine göre 23.05.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, aynı adrese çıkarılan satış ilanı tebligatının ise 18.11.2014 tarihinde muhatabın adresten ayrıldığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, satış ilanının, aynı adreste 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 04.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Borçlu gerçek kişi olup, satış ilanının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ edilebilmesi için, tebliğ tarihi itibari ile adı geçenin adrese dayalı kayıt sisteminde adresinin mevcut olmaması gerekmektedir.O halde mahkemece, borçlunun, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.