Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2512 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21646 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/07/2010NUMARASI: 2010/747-2010/795Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mevduat yatırma, ağırlıklı olarak esas itibariyle belli oranda faiz elde etme amacına yöneldiği için karz akdine daha çok yaklaşan, ancak güvenilir bir kurumda parayı muhafaza etme fikri ile vedia akdini hatırlatan kendine özgü bir akit tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler, ancak kıyas yolu ile ve niteliğine uygun düştüğü ölçüde karz akdi hükümleri ve istisnai hallerde vedia akdi hükümleri olacaktır. (Prf.Seza Reisoğlu, Bankalar Kanunu Şerhi, Sahife 261-HGK 15.6.1994 tarih 11-178/398 sayılı kararı)Borçlunun 3.kişi bankadaki alacağı-mevduatı İİK.nun 106/2.maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle adı geçenin bankadaki mevduatı menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir. (HGK.1.12.1999 tarih 1999/12-1003/1017 sayılı kararı) İİK.nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK.nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı taktirde İİK.nun 89.ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İİK.nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmazSomut olayda, icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. İcra dairesinde haciz kararı verildiği tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3.kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı "mevduat üzerinde borçlunun çek riskinden dolayı blokeye alınan bedel olup, mevduatın takip dosyasına gönderilmesi mümkün değildir"şeklindeki cevabı (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK.nun 99.maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekeceğinden, mahkemece şikayetin kabulü ve icra müdürünün paranın istenmesi kararının iptali yerine yazılı gerekçelerle şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.