Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25102 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24187 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/11/2014NUMARASI : 2014/982-2014/1179Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 28.04.2015 tarih, 2015/1844-11585 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, imzaya itiraz ettiği, mahkemece 23.09.2014 tarihli tensip tutanağı ile imzaya itirazda bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli olan 150,00 TL bilirkişi ücretini yatırması için alacaklı tarafa iki hafta kesin süre verilerek meşruhatlı davetiye ve tensip tutanağının 13.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının süresinde bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 170. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesine göre; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir." Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26.04.2006 tarih, 2006/12-259 E, 2006/231 K. sayılı kararı). İddianın ispatı yönünde masraf yatırılması gerekiyorsa, bu masrafın da ispat külfeti kendisinde olan tarafça yatırılması gerekmektedir. O halde mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak, öncelikle imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin alacaklının elindeki deliller sorulup, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması yönünde işlem yapıldıktan ve borçlunun da göstereceği deliller varsa aynı yöntemle toplandıktan sonra İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Alacaklı süresi içinde bilirkişi ücretini yatırmamış ise borçlunun yatırdığı gider avansı borçlunun muvafakati dışında bilirkişi masrafı olarak kullanılamaz. Mahkeme tarafından yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde inceleme sonucunda verdiği takibin durdurulması kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekirken Dairemizin 28.04.2015 tarihli Bozma kararı ile borçlunun yatırdığı gider avansının kullanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.04.2015 tarih ve 2015/1844 E., 2015/11585 K. sayılı bozma ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.