MAHKEMESİ : Sakarya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2014/34-2014/131 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borcunun bulunmadığını ve takibe dayanak bononun boş olarak teminat amacıyla alacaklıya verildiğini ileri sürerek borca itiraz ettiği görülmektedir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 615/2. maddesi hükmünde ''Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takibeden vadeleri gösteren poliçeler batıldır.'' düzenlemesi yer almaktadır. Öte yandan, İİK'nun 170/a-2 maddesine göre ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' Somut olayda, takip dayanağı senedin ''ödeme günü'' kısmında ''27.08.2013'' ve bono metninde ise; ''yirmibir ağustos ikibinonüç'' olmak üzere iki ayrı vade tarihi yazıldığı, diğer taraftan, takip konusu bononun takip talebi ve ödeme emrinde ''27.08.2013 tarihli senet" olarak gösterildiği anlaşılmakta olup; bu haliyle, takibe dayanak teşkil eden belgede çift vade bulunduğundan 2 vadeli bu senet bono niteliğinde değildir. O halde, mahkemece, İİK.'nun 170/a-2. maddesi gereğince, takibe konu belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususu re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.