Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24907 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6247 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki ayrı takip dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibi başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, her ne kadar maaşının haczine muvafakat etmiş ise de, muvafakatın haciz baskısı ile alındığını ileri sürerek maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, hacizden önce verilen muvafakatın geçerli olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 83. maddesi gereğince; kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra, kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2.fıkrasında haczedilecek miktarın maaş ve ücretin 1/4'ünden az olamayacağı belirtilmiştir.Ayrıca, Kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'ünün herhalde haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru bunun 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorundadır. İcra memuru haczedeceği miktarın azami sınırını belirlerken borçlunun ve ailesinin ihtiyacını göz önünde bulunduracaktır. İcra memuru bu takdiri kendisi yapabileceği gibi bunun için bilirkişiye de başvurabilir. Öte yandan, İİK'nun 83/2. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre maaş üzerinde birden fazla haciz varsa sıraya konulur. Sırada önce olan haczin kesintisi bitmedikçe, sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Diğer taraftan, İİK'nun 83/a maddesi gereğince; borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E. 196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.). Somut olayda; ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3121 Esas sayılı takip dosyasında örnek 10 nolu ödeme emrinin borçluya 19.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden, 18.02.2014 tarihinde maaşından aylık 1.700,00 TL kesinti yapılmasına muvafakat ettiği; .... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/2421 Esas sayılı takip dosyasında ise örnek 10 nolu ödeme emrinin borçluya 13.5.2008 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyası içinde, üzerinde tarih bulunmayan icra zaptına göre borçlunun maaşından her ay 270,00 TL kesinti yapılmasına muvafakat ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafından her iki icra dosyası için verilen muvafakat İİK'nun 83/a maddesinde yer alan yasal düzenleme uyarınca geçerli değildir. Bu durumda İİK'nun 83. maddesi uyarınca borçlu ve ailesinin geçimi için lüzumlu olan miktar belirlendikten sonra 1/4'ten az olmamak üzere borçlunun maaşına haciz konulması mümkün olup, maaşında başka haciz varsa önceki haciz bitmeden kesinti yapılamayacağından, mahkemece, bu ilkelere göre değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.